İran'ın taklit ürünlere karşı mücadele konusunda Çin'den daha iyi çalıştığını söyleyebiliriz.
İran'da patent konusunda uluslararası entegrasyonun zaman içinde oluşacağını söyleyebiliriz, "İran'da fikri mülkiyet hakları ve uluslararası hukuk tam anlamıyla çalışıyor. Türk firmaları marka tescili yapmalı" dedi. İran'ın taklit ürünlere karşı mücadele konusunda Çin'den daha iyi çalıştığını söyleyebiliriz. İran'ın kolay bir pazar olmadığını "Ödeme sistemiyle, ithalat, ihracat rejimiyle pazarları hep bir bütün olarak değerlendirmeliyiz. İran'da bu tam anlamıyla işlemese de, fikri mülkiyet hukukunun işlediğini söyleyebiliriz. İran'da bugün patent konusunda uluslararası entegrasyonun tam olarak sağlanamadığını belirtebiliriz , Biz firmalara markalarınızı İran'da tescil ettirin diyoruz. İran'da uluslararası hukuk çalışıyor. Hatta orada 4- 5 tane firmamızın taklit ürünleri yapıldı. Dava açan firmalar, davayı kazanıp ürünlerinin taklit edilmesini durdurdu. Fikri mülkiyet hakları şu anda İran'da uluslararası bağlamda çalışıyor. Alt yapısı zayıf ama hukuk anlamında çalışıyor.
Koalisyon süreci uzarsa biz de etki altına gireceğiz
Koalisyon sürecinin, işlerini bugüne kadar pek etkilemediğini, ancak bu durumun devam etmesi halinde etki altına gireceklerini belirtilebiliriz. Sonuç olarak karar aşamasında yapılan işler bizimki. Geleceğe dönük olarak insanlar yeni ürünler çıkaracaklar, yatırım yapacaklar, yeni marka çıkaracaklar ki bizim işler olsun. Biz marka tescilin ötesinde, marka ve patent geliştirme şirketine dönüşüm çalışması, teknolojiyi geliştirme şirketi haline gelmeye çalışıyoruz" Dolar ve euronun yükselmesinin iş dünyasında motivasyon kaybına neden olduğundan bahsede biliriz, yaşanan gelişmelerden endişe duyanlar olduğunuda belirtebiliriz. "Yeni pazar bulamıyoruz, bunların çalışması var mı yok mu? Bunların hep konuşulması lazım, fırsatlar var diyebiliriz. Öncelik olarak Avrupa pazarına yönelmesi gerektiğini "Türkiye'de üretim arttı, yeni ürünler üretiyoruz. Bu ürünler Avrupa pazarında Türkiye'yi daha iyi bir noktaya getirecektir.
Türkiye'de neden patent gelişmiyor?
İnsanların öncelikle ülkemizde Ar-Ge mühendisliği ile üretim mühendisliğinin aynı olmadığını bilmeleri gerekmektedir. Mühendislerin Ar-Ge eğitimi almaları gerekiyor. Örneğin Almanya'da patent dersleri zorunlu olarak verilmektedir. Almanya'dan mezun olan bir Ar-Ge mühendisinin yılda en az bir buluş yapması gerekiyor" dedi. Türkiye'de Ar-Ge merkezlerinde ve teknoparklarda 15-20 bin arasında mühendis çalıştığını söyleyebiliriz. "Bu duruma baktığımızda bizim ülkemizde patent başvurusunun 15 bin üzerinde olması gerekiyor. 2002 yılından bugüne patent başvurusunda büyük bir artış olduğunu , "2002 yılında patent başvurusu bin civarında iken 2014 rakamlarına bakıldığında yurtiçi ve yurtdışı toplam patent sayısı 16 bine yaklaştı. Bugüne gelene kadar bir gelişme var tabi ki. Ar-Ge mantığını bu şekilde değiştirebilsek bugünkü patent sayısının üç katına ulaşmış olacağız.
Turquality'nin 10 yıllık hedefi tutmadı
Turquality ilk kurulduğunda hedefi 10 yılda 10 dünya markasını dünya pazarına sokmaktı. Ancak bugün baktığımızda bu hedefin başarılı olmadığını, fakat bu yolda ilerleyen firmaların olduğunu ama desteğin yetersizliğine değinebiliriz "Bugün bir firma 10 milyon dolarla bir dünya markası olamaz, bu kaynakları çoğaltmak lazım, belki bir hedef göstermek lazımdedi. Devlet teşvikinin 50 milyon 100 milyon dolar olmaması gerektiğini savunabiliriz., Milyar dolarlık olmalı yani insanlara 'korkma devlet yanında yeter ki doğru iş yap' demeli. Ama bunu tabi dürüst ve güvenilir firmalara yapmak lazım, denetimi yapıldıktan sonra bir problem olacağını düşünmüyoruz 10 yılda 10 firmaya yılda 1 milyar lira verilmesi gerektiğini belirterek, "Onlara 'Ben sizden dünya markası olmanızı istiyorum' dense ve denetleme altına alınsa, ülkemizden 10 dünya markası çıkar" dedi.
Devir Patent Tescil Ofisi.