Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Sınai Mülkiyet Kanunu ile marka tescil süreçlerinin basitleştirilerek kısaltılacağını belirterek, "Kanunla uluslararası anlaşmalara ve AB müktesebatına uyum sağlanmasını hedefliyoruz, tescilli markaların piyasada daha etkin kullanımına yönelik düzenlemeler yapıyoruz" dedi.
Bakan Işık, AA muhabirine Türk Patent Enstitüsü (TPE) internet sitesinde görüş ve önerilere açılan "Sınai Mülkiyet Kanun Tasarısı Taslağı"na ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Sınai Mülkiyet Kanunu'nun çok önemli değişikler getireceğine dikkati çeken Işık, bu kapsamda marka, coğrafi işaret, tasarım ve patent gibi alanlarda yapılacak düzenlemeleri anlattı. Kanunla daha nitelikli sınai mülkiyet yapısına geçmeyi ve uygulamada yaşanan sorunları gidererek, süreçleri hızlandırmayı hedeflediklerini vurgulayan Işık, sınai mülkiyet mevzuatını birleştirerek tek bir kanun altında toplamayı, uluslararası anlaşmalara ve AB mevzuatına uyumu arttırmayı, ayrıca Anayasa Mahkemesi kararları doğrultusunda düzenlemeler yapmak istediklerini söyledi.
"Tescil süreçleri kısaltılacak"
Işık, marka tescil süreçlerinin basitleştirilerek kısaltılacağını ifade etti. Kanunla uluslararası anlaşmalara ve AB müktesebatına uyum sağlanmasını hedeflediklerini dile getiren Işık, tescilli markaların piyasada daha etkin kullanımına yönelik düzenlemeler yapıldığına işaret etti.
Coğrafi işaretlerde de tescil maliyetlerinin düşürüleceğine ve sürecin kısaltılacağına değinen Işık, ilan ücretinin kaldırılacağını ve süresinin kısaltılacağını kaydetti. Geleneksel ürün adı korumasına ve amblem kullanımına dair düzenlemeler yapıldığını anlatan Işık, coğrafi işaretlerde denetim sisteminin etkinliğinin artırılarak bu kapsamda denetim sıklığının 10 yıldan 2 yıla indirileceğini bildirdi.
Işık, daha nitelikli tasarım sistemi oluşturulacağının altını çizerek, tasarımlar için yenilik incelemesi getirileceğini söyledi. Tasarım tescil süreçlerinin basitleştirilmesi ve kısaltılmasını da önemsediklerini dile getiren Işık, bu kapsamda ilan süresinin 6 aydan 3 aya indirileceğini belirtti.
Patent konusunda daha nitelikli bir sistem oluşturulduğunu anlatan Işık, incelemesiz patent sisteminin kaldırılacağını vurguladı. Faydalı model için araştırma raporunun zorunlu hale getirileceğini ifade eden Işık, tescil sonrası itiraz imkanı olacağını da kaydetti.
"Marka ve telif hakkında cezai yaptırım zorunlu"
Fikri Mülkiyet Akademisi kurulması için düzenleme yapıldığına işaret eden Işık, kanunla TPE'nin idari kapasitesinin güçlendirileceğini, bu kapsamda sınai mülkiyet uzmanı, uzman yardımcısı ve avukat kadroları oluşturulacağını bildirdi.
Taslakta öne çıkan diğer hususlara da değinen Işık, AB mevzuatına uyum noktasında Fikri Mülkiyet Faslı'nın (7. Fasıl) 2008 yılında açıldığını ve müzakerelerin devam ettiğini söyledi. Tasarının marka, tasarım, patent ve coğrafi işaretler açısından AB mevzuatıyla uyumsuzluk içermediğinin altını çizen Işık, bunun ayrıca diyalog mekanizması, taklit ve korsanla mücadelede idari kapasitenin güçlendirilmesi, hakların etkin uygulanmasına yönelik performans artışı ve ek koruma sertifikaları konularını da içerdiğini belirtti.
Işık, patent ihlalinde uygulanacak yaptırımlara ilişkin, "Ticaretle Bağlantılı Fikri Mülkiyet Anlaşması (TRIPS) uygulanacak yaptırımlar konusunda asgari standartları belirliyor. Marka ve telif hakkı için cezai yaptırım zorunlu olurken, diğer fikri mülkiyet alanları için tercihli tutuldu. Yaptırımların niteliği ve miktarı her ülkenin kendi fikri mülkiyet politikasına uygun olarak tespit ediliyor" ifadelerini kullandı.
"Kamu kurumunun buluşu kullanma şartları"
Üniversitelerde çalışan akademisyenlerce yürütülen bilimsel çalışma veya araştırmalar sonucunda gerçekleştirilen buluşların üniversiteye bildirilmesi gerektiğini kaydeden Işık, "Buluştan elde edilen gelirin yüksek öğretim kurumu ve buluşu yapan arasındaki paylaşımı, buluşu yapana gelirin en az üçte biri verilecek şekilde yönetmeliğe uygun olarak belirlenecek" dedi.
Işık, kamu destekli projelerde ortaya çıkan buluşlarda ise buluşun bildirim tarihinden itibaren 1 yıl içinde hak sahipliği konusundaki tercihin kamu kurumuna yazılı olarak bildirilmesi gerektiğini vurguladı. Destekten faydalanan hak sahipliğinin talep etmemesi halinde kamu kurumunun buluş için hak sahipliğini alabileceğine işaret eden Işık, bu süreç tamamlanana kadar buluşun gizliliğinin korunduğunu söyledi.
Proje desteğinden faydalanan kişinin, buluşun kullanımına dair bilgi vermekle yükümlü tutulacağının altını çizen Işık, buluştan elde edilen gelir paylaşımın sözleşmeyle belirleneceğini dile getirdi.
Işık, kamu kurumunun buluşu kullanmasına ilişkin şartları da "Proje desteğinden faydalanan kişinin buluşu kullanmaması veya kullanım için girişimde bulunmaması, patent konusu ürünün kamu sağlığı veya milli güvenlik nedenleriyle ortaya çıkan ihtiyacı karşılayamaması, patent konusu ürünün kamu kurumunun ihtiyacını karşılayamaması" diyerek sıraladı.
"Birleşik ürün ve yedek parça düzenlemesi"
Taslağın birleşik ürün ve yedek parça konusundaki düzenlemeleri hakkında da bilgi veren Işık, motor blokunun koruma kapsamı dışında tutulduğunu ifade etti.
Birleşik ürünün görünmeyen parçalarının koruma kapsamından çıkartılarak, 2009 yılındaki Yargıtay kararı ve AB mevzuatına uygun düzenleme yapıldığını hatırlatan Işık, otomobil kapısı, tampon gibi yedek parçaların bileşik ürüne orijinal görünümü yeniden kazandırmak üzere onarımda kullanımının ihlal kapsamı dışında bırakıldığına da dikkati çekti.
Devir Patent Tescil Ofisi.