Tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller
(1) Aşağıda belirtilen fiiller tasarım hakkına tecavüz sayılır:
a) Tasarım hakkı sahibinin izni olmaksızın bu Kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünü üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için icapta bulunmak, ithal veya ihraç etmek, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla elde bulundurmak,
b) Tasarım hakkı sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devir etmek; lisans sözleşmesinden kaynaklanan haklar saklı olmak üzere, lisans sözleşmesinin süresine, tasarımın kullanım biçimine, lisansın verildiği ürün silsilesine ve lisans alanın ürettiği ürünlerin kalitesine ilişkin her hangi bir hükmü ihlal etmek,
c) Bu maddenin (a) ile (b) bentlerinde yazılı fiillere iştirak, yardım veya bunları teşvik etmek veya hangi şekil ve şartlarda olursa olsun bu fiillerin yapılmasını kolaylaştırmak;
ç) Ticari olmayan bir amaçla olsa dahi, kendisinde bulunan ve haksız olarak üretilen veya ticaret alanına çıkarılan ürünün nereden alındığını veya nasıl sağlandığını bildirmekten kaçınmak,
d) Gerçekte tasarım hakkı sahibi olmadığı halde başkasına ait bir tasarımı başvuru konusu yapmak veya tescil ettirmek.
(2) Tasarım tescil başvurusu bu Kanunun 37 nci maddesine göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tasarım tescili sahibi, hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan ihlallerden dolayı hukuk ve ceza davası açmaya yetkilidir.
(3) Tasarım hakkına tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmiş ise, başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmaz. Tecavüz edenin kötü niyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa, yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edilir.
(4) Koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tecavüz olmaktan çıkarmaz. Ancak, tescille ilgili kayıt ve işaretler kusurun değerlendirilmesi sırasında dikkate alınır.
(5) Tescilsiz tasarımlar için, tasarım bu Kanunun 8 inci maddesine göre kamuya sunulduğu takdirde, hak sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan ihlallerden dolayı hukuk ve ceza davası açmaya yetkilidir.
Cezalar
(1) Başkasına ait tasarım hakkına tecavüz ederek mal veya hizmet üreten, satan, satışa sunan, depolayan, gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutan, bir yerden başka bir yere taşıyan veya her ne şekilde olursa olsun ticari amaçla elinde bulunduran kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis ve onbin günden yirmibeşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Şu kadar ki, mütecaviz tasarım kullanılarak üretilmiş malı veya hizmeti satan, satışa sunan, depolayan, gümrükçe onaylanmış bir işlem ya da kullanıma tabi tutan, bir yerden başka bir yere taşıyan veya her ne şekilde olursa olsun ticari amaçla elinde bulunduran kişi, bu malı veya hizmeti nereden temin ettiğini bildirerek üretenlerin ortaya çıkarılmasını sağlarsa, hakkında cezanın yarısına hükmolunur.
(2) Bir eşya veya ambalaj üzerine konulmuş tasarım koruması olduğunu belirten işareti, yetkisi olmadan kaldıran kişi, iki aydan bir yıla kadar hapis veya ikibin günden dörtbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(3) Hak sahibi olmadığını veya üzerinde tasarruf yetkisi bulunmadığını bildiği halde, devretmek, lisans vermek veya rehnetmek suretiyle tasarım üzerinde tasarrufta bulunan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve onbin günden onbeşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(4) Tescilli bir tasarım sahibi olmadığı halde, tescilli bir tasarım sahibi olduğu anlamına gelecek yazı, işaret veya ifadeleri kullanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis ve beşbin günden onbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
(5) Yukarıdaki fıkralarda sayılan suçların bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, ayrıca bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunur.
(6) Yukarıdaki fıkralarda sayılan suçların soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Şikâyet dava zamanaşımı süresi içinde fiil ve failden haberdar olma tarihinden itibaren altı ay içinde yapılmalıdır.
(7) Davacı, temin edilebilir olması halinde orijinal ürünü,aksi takdirde ayırt edilebilir nitelikte görüntü veya fotoğrafını şikayet anında ibraz etmelidir. Cumhuriyet Savcısı, arama kararında bilirkişi görevlendirir ve bilirkişi, dosyaya sunulmak üzere, arama sırasında olayın niteliğine göre görüntü veya fotoğraf çekimi yapar.
(8) Yukarıdaki fıkralarda sayılan suçlarla ilgili 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu ve 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunundaki uzlaşma yöntemleri, Savcılık tarafından gerekli işlemler yapılmış olmak koşuluyla mahkemece, iddianamenin kabulünden sonra uygulanmaz.
(9) Birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen suçlarla ilgili olarak tasarım hakkı sahibi ile 68 inci maddede belirtilen koşulları sağlayan lisans sahipleri, dördüncü fıkrada belirtilen suçlarla ilgili olarak ise Enstitü, 18/5/2004 tarih ve 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununa veya 7/6/2005 tarih ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Kanununa tabi kuruluşlar ve tüketici dernekleri şikayet hakkına sahiptir. Şikâyetten her aşamada vazgeçilebilir. Hükmün kesinleşmesinden sonra şikâyetten vazgeçildiğinde hüküm bütün cezai sonuçları ile ortadan kalkar. Şikâyetten vazgeçme nedeniyle davanın düşmesi veya cezanın ortadan kaldırılması halinde, müdahil ve sanık veya hükümlü, yargılama giderlerinden müteselsilen sorumlu olur.
(10) Suçun işlendiğinin sabit olması halinde, mahkeme el konulan malların müsaderesi yerine, mülkiyetinin tasarım hakkına tecavüz edilen kişiye devrine karar verebilir. Ancak bunun için tasarım hakkına tecavüz edilen kişinin talepte bulunması gerekir.
Tecavüz Halinde Hukuk Davaları
Tasarım hakkı sahibinin talepleri
(1) Tescilli veya tescilsiz tasarım hakları tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir:
a) Tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi, durdurulması ve/veya giderilmesi, tecavüzün durdurulmasına dair mahkeme kararına uyulmasını sağlamak amacıyla karara uymamanın karşılığı olarak tecavüz devam ettiği sürece tecavüz eden tarafından cezai mahiyette bir ödeme yapılmasına karar verilmesi,
b) Kusur varsa maddi ve manevi zararın tazmini,
c)Tasarım hakkına tecavüz dolayısı ile üretilmesi veya kullanılması cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araç, cihaz, makine gibi vasıtalara el konulması,
ç) Uygun olduğu takdirde, © bendi uyarınca el konulan ürünler ile araç, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması,
d) Tasarım hakkına tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, bu çerçevede masrafların tecavüz edene ait olmaması için çok özel nedenler mevcut olmadığı takdirde masraflar tecavüz edene ait olmak üzere, özellikle © bendi uyarınca el konulan ürünler ile araç, cihaz ve makinelerin tasarım hakkına tecavüzün önlenmesi için, kaçınılmaz ise imhası,
e) Tasarım hakkına tecavüz eden kişi aleyhine verilen mahkeme kararının, masrafları tecavüz eden tarafından karşılanarak ilgililere tebliğ edilmesi ve kamuya ilan yoluyla duyurulması.
2) Birinci fıkranın (ç) bendi uyarınca el konulan ürünler ile araç, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması talebinin tazminat talebi ile birlikte yapılması halinde bunların değeri, tazminat miktarından düşülür. Bu değer, kabul edilen tazminatı aştığı zaman, tasarım sahibinin fazlayı karşı tarafa ödemesi gerekir.
Tazminat
(1) Bu Kanunun 59 uncu maddesinde sayılan fiilleri işleyen kusurlu kişiler tasarım hakkı sahibinin zararını tazmin etmekle yükümlüdür.
Zararı kanıtlayan belgeler
(1) Tasarım hakkı sahibi, tecavüz nedeniyle uğramış olduğu zarar miktarının belirlenmesi için tazminat yükümlüsünden, tazminat davasının açılabilmesi için gerekli şartların oluştuğu hallerde, tasarımın kullanılması yoluyla elde edilen kazancı gösteren belgeleri vermesini talep edebilir.
Yoksun kalınan kazanç
(1) Tazminat davası açmaya yetkili olan kişinin uğradığı zarar, sadece fiili kaybın değerini değil, tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar.
(2) Yoksun kalınan kazanç, zarar görenin seçimine bağlı olarak, aşağıdaki değerlendirme usullerinden birine göre hesap edilir:
a) Tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, tasarım hakkı sahibinin tasarımı kullanması ile elde edebileceği muhtemel gelir;
b) Tecavüz edenin, tasarımı kullanmakla elde ettiği kazanç;
c) Tecavüz edenin, tasarımı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli.
(3) Yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, özellikle tasarımın ekonomik bakımdan önemi, tasarım haklarına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında tasarıma ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler göz önünde tutulur.
(4) Tazminat davası açmaya yetkili olan kişi, yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında, yukarıda belirtilen değerlendirme usullerinden birini seçmişse; mahkeme, ürünün üretilmesi için tasarımın ekonomik bakımdan önemli bir katkısının bulunduğu kanaatine vardığı takdirde, kazancın hesaplanmasında makul bir payın daha eklenmesine karar verir.
(5) Tasarımın, ilgili ürüne ekonomik bakımdan önemli bir katkısının olduğunun kabul edilebilmesi için, ilgili ürüne olan talebin oluşmasında tasarımın belirleyici etken olduğunun anlaşılmış olması gerekir.
Tasarımın itibarı
(1) Tecavüz eden tarafından, tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünlerin kötü şekilde üretimi veya uygun olmayan bir tarzda piyasaya sürülmesi sonucunda tasarımın itibarı zarara uğrarsa, tasarım hakkı sahibi, bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir.
Dava açılamayacak kişiler
(1) Tasarım hakkı sahibi; sebep olduğu zarardan dolayı, kendisine tazminat ödemiş olan kişi tarafından, el konulmaması nedeniyle piyasaya sürülmüş ürünleri kişisel ihtiyacı ölçüsünde elinde bulunduran veya kullanan kişilere karşı bu Kanunun bu bölümünde öngörülen davaları açamaz.
Zamanaşımı
(1) Tasarım hakkına tecavüz halinde, hak sahibinin özel hukuka ilişkin taleplerindeki zamanaşımı süresi için 22/04/1926 tarih ve 818 sayılı Borçlar Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
Görevli ve Yetkili Mahkeme
(1) Bu Kanunda belirtilen davalarda görevli mahkeme; hukuk davalarında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemeleri, ceza davalarında ise soruşturma evresinde koruma tedbirleri konusunda sulh ceza mahkemeleri, kovuşturma evresinde de fikri ve sınai haklar ceza mahkemeleridir. Fikri ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemeleri tek hakimli olarak görev yaparlar.
(2) Fikri ve sınai haklar hukuk ve ceza mahkemelerinin bulunmadığı yerlerde asliye hukuk ve asliye ceza mahkemelerinden hangilerinin ihtisas mahkemesi olarak görevlendirileceğini ve bu mahkemelerin yargı çevresini, Adalet Bakanlığının teklifi üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu belirler.
(3) Sulh ceza mahkemelerince verilen kararlara karşı itiraz, fikri ve sınai haklar ceza mahkemesi bulunan yerlerde bu mahkemelere, bulunmayan yerlerde ise Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca ikinci fıkra gereğince görevlendirilen asliye ceza mahkemesine yapılır.
(4) Enstitünün bu Kanun hükümlerine göre aldığı bütün kararlara karşı açılacak davalarda ve Enstitünün kararlarından zarar gören üçüncü kişilerin Enstitü aleyhine açacakları davalarda görevli ve yetkili mahkeme, Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir.
(5) Tasarım hakkı sahibi tarafından üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya tecavüz fiilinin gerçekleştiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir.
(6) Davacının Türkiyede ikamet etmemesi halinde yetkili mahkeme, Marka veya Patent Vekilleri Sicillerine kayıtlı vekilinin işyerinin bulunduğu yerdeki mahkeme, eğer vekillik kaydı silinmiş ise Ankara Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesidir.
(7) Üçüncü kişiler tarafından tasarım başvurusu veya tasarım sahibi aleyhine açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkemedir. Tasarım başvurusu veya tasarım sahibinin Türkiyede ikamet etmemesi halinde altıncı fıkra hükmü uygulanır.
(8) Birden fazla mahkemenin yetkili olduğu durumda, yetkili mahkeme, ilk davanın açıldığı mahkemedir.
Hükmün ilanı
MADDE 69- (1) Dava sonucunda haklı çıkan taraf, haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması halinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere, kesinleşmiş kararın günlük gazete, radyo, televizyon veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesini talep etme hakkına sahiptir.
(2) İlanın şekli ve kapsamı kararda tespit edilir. İlan talebi, kararın kesinleşmesinden sonra üç ay içinde yapılabilir. Bu süreden sonra yapılan talep yapılmamış sayılır.
Özel Hükümler
Tasarım hakkına tecavüzün mevcut olmadığı hakkında dava ve şartları
(1) Menfaati olan herkes, tasarım hakkı talep edene veya sahibine karşı dava açarak, fiillerinin tecavüz teşkil etmediğine karar verilmesini talep edebilir.
(2) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen davanın açılmasından önce, kendisinin Türkiyede giriştiği veya girişeceği sınai faaliyeti veya bu amaçla yapmış olduğu ciddi ve fiili girişimlerin tecavüz teşkil edip etmediği hakkında, tasarım hakkı talep eden veya sahibinden görüşlerini bildirmesini noter aracılığı ile talep edebilir.
(3) Bu talebin tebliğinden itibaren bir ay içinde cevap verilmemesi veya verilen cevabın menfaat sahibi kişi tarafından kabul edilmemesi halinde, menfaat sahibi bu maddenin birinci fıkrasına göre dava açabilir.
(4) Bu maddenin birinci fıkrasında belirtilen dava, tecavüzden dolayı aleyhine dava açılmış bir kişi tarafından açılamaz.
(5) Dava, tasarım hakkı talep edene veya tasarım hakkı sahibine ve Sicile kayıt edilmiş olan bütün hak sahiplerine tebliğ edilir.
(6) Bu maddede belirtilen dava, hükümsüzlük davasıyla birlikte de açılabilir.
Delillerin tesbiti ve muhafazası talebi
(1) Tasarım haklarını ileri sürmeye yetkili olan kişi, bu haklara tecavüz sayılabilecek olaylara ilişkin delillerin tespitini ve muhafazasını mahkemeden talep edebilir.
(2) Mahkemece, delillerin muhafazasına ilişkin kararın kaldırılması veya bu kararın talep sahibinin herhangi bir eylemi veya ihmali nedeniyle ortadan kalkması ya da dava sonunda tecavüzün bulunmadığına karar verilmesi gibi hallerde davalının dava sırasında uğraması muhtemel zararının tazmin edilebilmesi amacıyla, muhafazayı talep eden kişi tarafından yeterli miktarda teminat yatırılmasına karar verilebilir.
İhtiyati tedbir talebi
(1) Tasarım hakkına tecavüzü ileri sürmeye yetkili kişiler, kendilerinden makul olarak temini beklenebilecek nitelikteki, tasarım hakkına tecavüz edecek şekilde tasarımın kullanılmakta olduğunu veya kullanılması için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını gösteren delilleri sunmaları şartıyla, dava sonucunda verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini talep edebilirler.
(2) İhtiyati tedbir talebi, dava açılmadan önce veya dava ile birlikte veya daha sonra yapılabilir. İhtiyati tedbir talebi, davadan ayrı olarak incelenir.
İhtiyati tedbirin niteliği
(1) İhtiyati tedbirler, verilecek hükmün etkinliğini tamamen sağlayacak nitelikte olmalı ve özellikle aşağıda belirtilen tedbirleri kapsamalıdır;
a) Davacının tasarım tescilinden doğan hakları açısından yakın tehlike oluşturan ve bu haklara tecavüz teşkil edecek nitelikteki ciddi ve etkin faaliyetlerin durdurulması,
b) Tasarım hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulması,
c) Tasarım hakkına tecavüz edilerek üretilen veya gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulan ürünlere veya bunların imalinde kullanılan vasıtalara Türkiye sınırları içinde, gümrükler, serbest liman ve bölgeler de dahil olmak üzere bulundukları her yerde el konulması ve bunların saklanması,
ç) Herhangi bir zararın doğması ihtimaline karşılık teminat verilmesi.
d) Tasarım hakkına tecavüz olduğuna karar verilmesi halinde hak sahibinin zararının tazminini güvence altına almak amacıyla, davalının taşınır ve taşınmaz mal varlığına el konulması, banka hesaplarının bloke edilmesi.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanması
Tespit talepleri ve ihtiyati tedbirler ile ilgili olarak bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulanır.
Gümrüklerde el koyma
(1) Üretilmesi, bu Kanun hükümlerine göre hak sahibinin yetkilerine tecavüz teşkil eden malların ve bunların imalinde kullanılan vasıtaların gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabi tutulması halinde bu eşyalara ve vasıtalara gümrüklerde, serbest liman ve bölgelerde el koyma ile ilgili hususlarda gümrük mevzuatı hükümleri uygulanır.
Devir Patent Marka Tescil Ofisi