Geçmişten günümüze pazarlamaya baktığımızda tanıtım mecrası olarak belirli noktalara odaklanılmış olduğunu görüyoruz. Televizyon, dergi, gazete, sinema ve radyo geleneksel mecralar olarak tanımlanmakta. Günümüzde ise internet ve dijital ortamlar hayatımıza girerek pazarlama bütçelerinden önemli paylar almaktalar. Ayrıca açık hava reklamcılığı da pazarlama bütçelerinin önemli bir kalemi olmuştur.
Pazarlama süreçlerine detaylı bir şekilde bakıldığında ise eskiden temele ürün alınırken, son yıllarda ise marka kavramına odaklanıldığı ortaya çıkmaktadır.
Marka kişiliği markanın tüketicilerle olan iletişimini biçimlendiren bir araçtır. Çünkü markalar tüketicilerin zihninde kişilikleri aracılığıyla kendilerini yansıtabilir ve anlatabilirler. Bu noktada tüketiciyle daha yakın, daha sadık ilişkiler kurabilmek veya tüketicinin zihninde farklılaşabilmek için marka kişiliği anahtar bir kavram halini almaktadır. Örnek marka kişiliği olarak ise Volvoyu örnek verebiliriz. Volvonun marka kişiliğine baktığımızda güven kavramının ortaya çıktığını görmekteyiz. Yani ürünün ikinci derecede önemli olduğu bir dünyaya gidiyoruz. Böylece asıl iletişimin marka ile olması gerektiği gerçeği ortaya çıkıyor.
Bir ürün ortaya konulup ona hemen bir isim bulunması marka olmak anlamına gelmiyor. Markanın tercih edilebilir olması yani tüketicilerin markayı biliyor olması gerekmekte.
Marka iletişiminin doğru bir şekilde yapılması markalar adına çok hassas bir konu. Bu durumun tersi olduğunda marka bilindiği halde tercih edilmiyor olabilir. Marka iletişiminin doğru yapılmasının temelinde marka kimliği ve marka konumlandırması konuları var. Markalar tüketicilere kendilerini, kimliklerini ve kendilerini nereye konumlandırdıklarını anlatırken, hedef tüketicinin kafasında olumlu bir imaj oluşturabilmektedir. Bu imaj sonucunda tüketiciler bir bağ yakalarsa, markayı sahiplenerek sürekli tercih ederler. Marka sadakati yaratılarak da satışlar sürekli olarak yüksek düzeyde seyreder.
Tüketiciler her ne kadar kısa vadeli, kendilerini o anda tatmin edebilecek şeylere odaklanmış gözükseler de aslında uzun vadeli bakmayı severler. O nedenle uzun vadeli stratejiler geliştiren, markasına yatırım yapan firmaları tercih edeceklerdir.
Markaya yatırım yapan firmalar da marka iletişimine çok önem veren şirketlerdir. Marka iletişiminde de marka kimlik ve konumlandırması çalışmaları reklam, halkla ilişkiler, doğrudan pazarlama gibi tüm iletişim çalışmalarında kullanılmakta. Bu çalışmaların sürekli olarak doğru stratejilerle yapılması da markayı rakiplerinden ayrı bir yerde konumlanmasını sağlamakta.